Şakir Zümre Türk savunma sanayisinin öncü isimlerinden biridir. Türkiye’nin ilk yerli teşebbüs ile açılan silah fabrikasının kurucusudur. Zümre 1885 yılında bugün Bulgaristan toprakları olan Varna’da doğdu. Ilkokulu ve ortaokulu burada okudu. Daha sonra lise eğitimi için İsviçre’ye gitti. Burada Cenevre lisesini bitirdi.
Fakülte yılları da Cenevre’de geçti. Nihayet 1908 yılında Hukuk fakültesini bitirdi ve Varna’ya geri döndü. Bir süre Varna’da avukatlık yaptı. Bu sırada bir takım ticari faaliyetlerde blunmuştur.
Zira Zümre Varna’da siyasete de gitmişti. Bulgaristan meclisine Varna mebusu olarak seçilmişti. Daha sonra savaşların ve çalkantılı yılların iyice arttığı dönemlerde Şakir Zümre Bulgar hükümeti kararı ile tutuklandı. Tutuklanma sebebi olarak Osmanlı lehine uğraş vermek ve Bulgaristan’da bulunan Türkleri örgütlemek vardı. Ayrıca Bulgaristan’ı Osmanlı saflarında savaşa sokma sürecinde etkin rol oynadığı gerekçeler arasındaydı.
7 yıllık mahpus hayatı sonrası yeni gelen hükümet, politika değişikliği münasebetiyle Zümre’yi serbest bıraktı.
Şakir Zümre vatanı için mücadele veriyor
Milli mücadele döneminde vatanı için çok uğraşlar verdi. Mesela bir kurşunun bile çok kıymetli olduğu dönemde, Anadolu’ya cephane taşınmasında yardımcı oldu. Her türlü fedakarlığı göze alarak milli mücadeleye katkıda bulunmuştur.
Kurtuluş muharebesi sonrası TBMM kararı ile Şakir Zümre’ye istiklal madalyası takdim edildi. Zira Zümre savaş döneminde yapmış olduğu yardımlar dışında ticari faaliyetleri nedeniyle de ülke ekonomisine katkıda bulunmuştur. Mesela 1920 yılında madeni eşyalar fabrikası kurdu. Daha sonra Bulgaristan’da ki bağlantılarını kullanarak, buraya demir ve bakır ihracatı gerçekleştirdi.
Türkiye’nin ilk yerli teşebbüs ile açılan fabrikasını kurdu
Tarihler 1925 yılını gösterdiğinde Şakir Zümre silah fabrikasını kurdu. Daha önceden taba fabrikası olarak kullanılan binayı kullanarak bu fabrikayı kurdu. Fabrikanın ismi Türk Sanayi Harbiye ve Medeniye Fabrikası oldu. Fabrikanın amacı Türk ordusuna silah ve cephane üretmekti.
Türk Hava kuvvetlerinin bombardıman uçaklarının ihtiyacı doğrultusunda ilk bombalar bu fabrikada üretildi. İrili ufaklı ağırlıkta üretimi yapılan bombalar ile ordunun ihtiyacı büyük ölçüde karşılanıyordu. Ayrıca bu fabrikada ordunun ihtiyacına yönelik başka üretimler de vardı. Mesela aydınlatma fişeği, mayın,el bombası gibi silahlar üretilmiştir. Yine o dönemde ihtiyaca binaen 5 beygirlik motorlarda bu fabrikada imal edilmiştir.
Şakir Zümre ürettiği silahları sadece Türk ordusuna değil Dünya pazarına da sürmeyi başardı. Zira 1937 yılında Yunanistan’ın açmış olduğu ihaleye katılarak birincisi oldu. Bu ihaleye katılan diğer ülkelerin üretimlerine galip geldi. Emsallerine nazaran daha fazla tahrip gücü olan bombaları ön plana çıkıyordu.
Daha sonra Bulgaristan, Suriye, Ürdün, Polonya ve Mısır gibi ülkelere silah satışı yaptı. Yapmış olduğu bu satışlar ile ülke ekonomisine ciddi katkıda bulunmuştur.
Silah fabrikası soba fabrikasına nasıl çevrildi ?
Canım ülkemde maalesef başarı cezasız kalmayor… Bunu daha önce Vecihi Hürkuş ‘ u ve Nuri Demirağ ‘ı anlattığımız da vurgulamıştım.
Şakir Zümre’nin kurmuş olduğu fabrikada üretim ve satışlar iyi giderken ortaya bir Amerikan rüyası peydah oldu. Marshall yardımları adı altında ABD ordusu elde kalan silahları bize hibe etti. Sadece Türkiye’ye değil tabi. Zümre’nin silah sattığı ülkelere de yardımlar gidince olanlar oldu. Zira Türkiye de Amerika sevdalısı bazı çatlak sesler yükseldi. ABD den bedava silah alınıyor iken neden para harcanıp orduya silah alınıyor yönünde baskılar yapılmaya başlanmıştı.
Maalesef bu yanlış politikalar gereği artık Şakir Zümre’nin fabrikasından silah alınmadı. Birde bunlara ek olarak ikinci Dünya harbi münasebetiyle hammadde sıkıntısı baş göstermişti. Ekonomik olarak sıkıntıya düşen fabrikayı kurtarmak için bir çözüm yolu gerekiyordu. Çünkü fabrikadan evine ekmek götüren bir çok işçi vardı. Bu zor ve sancılı dönemleri atlatmak isteyen Zümre silah üretimini durdurdu.
İlk başlarda tarım aletleri ve çeşitli madeni eşyalar üretti. Daha sonra ise o dönemde halkın en büyük ihtiyacı olan soba üretimine başladı. Ürettiği bombalardan sonra soba üretiminde de kaliteyi hep ön planda tuttu. Anadolu’nun her köşesine üretmiş olduğu sobaları satarak fabrikayı ayakta tutmaya çalıştı.
Artık silah üreten bir fabrika yoktu. Bu fabrika yerini soba üreten bir imalathaneye bırakmıştı.
Daha önceden 30 Ağustos da gururla tanıtılan bombalar yerini sobalara bırakmıştı.
Şakir Zümre 1966 da hayata gözlerini yumdu. Kendisinin ölümünden 4 yıl sonra 1970 te silah fabrikasından bozma soba fabrikası da kapanarak tarih oldu. Biz de maalesef bu duruma üzülüyoruz.. Okuduğunuz için teşekkür ederim.. Diğer makalelere göz atmanızı da rica ediyorum.
Kaynak olarak buradan faydalandım.