Alcatraz ‘dan Firar: Tarihin En Cesur Kaçışının Gizemi

San Francisco Körfezi’nin soğuk sularıyla çevrili Alcatraz Adası, 1934’ten 1963’e kadar Amerika’nın en tehlikeli suçlularını barındıran bir hapishane olarak biliniyordu. “The Rock” olarak anılan bu hapishane, yüksek güvenlik önlemleri ve kaçmanın neredeyse imkansız olduğu inancıyla ünlüydü. Ancak 11 Haziran 1962’de, Frank Morris ve Anglin kardeşler (Clarence ve John), bu inancı sarsan bir kaçış gerçekleştirdi. Bu olay, tarihin en cesur ve gizemli hapishane kaçışlarından biri olarak hafızalarda yer etti.

Alcatraz : Kaçılamaz Hapishane

Alcatraz Hapishanesi, San Francisco Körfezi’ndeki bir ada üzerine inşa edilmiştir. Soğuk su ve güçlü akıntılar, mahkumların kaçmasını neredeyse imkansız hale getiriyordu. Hapishane, Al Capone, George “Machine Gun” Kelly gibi ünlü suçlulara ev sahipliği yapmıştı. Mahkumlar, sıkı gözetim altında tutuluyor ve her hareketleri kontrol ediliyordur. Ancak Frank Morris ve Anglin kardeşler, bu zorlu koşullara rağmen kaçmayı başardı.

Kaçış Planı: Bir Dahinin İzleri

Frank Morris, zeki ve yetenekli bir kaçış planlayıcısıydı. Daha önce birçok hapishaneden kaçma girişiminde bulunmuştu. Anglin kardeşler ise banka soygunları nedeniyle hapse girmişti. Bu üçlü, Alcatraz’da tanıştı ve birlikte inanılmaz bir kaçış planı ortaya koydular.

Mahkumlar, hücrelerinin arkasındaki havalandırma deliklerini kaşık ve metal parçaları kullanarak genişletti. Delikleri gizlemek için sahte duvar panelleri yaptılar. Ayrıca, kauçuk yağmurluklardan bir sal ve can yelekleri hazırladılar. En ilginç detay ise gardiyanları kandırmak için yaptıkları sahte kafalardı. Bu kafalar, sabun, tuvalet kağıdı ve saç kullanılarak yapıtılar ve hücrelerdeki yastıkların üzerine yerleştirdiler. Bundan dolayı gardiyanlar, hücrelere baktıklarında mahkumların uyuduğunu düşündü.

Alcatraz hapishanesi
Alcatraz hapishanesi

Alcatraz ‘dan Kaçış Gecesi: 11 Haziran 1962

11 Haziran 1962 gecesi, her şey planlandığı gibi gerçekleşti. Mahkumlar, hücrelerinin arkasındaki deliklerden çıkarak havalandırma şaftına ulaştı. Şafttan çatıya çıktılar ve oradan da hapishanenin arkasındaki suya ulaştılar. Yaptıkları salı kullanarak San Francisco Körfezi’ne açıldılar. Ancak, soğuk su ve güçlü akıntılar onları bekliyordu.

Kaçış Sonrası: Büyük Gizem

Ertesi gün, hücrelerdeki sahte kafalar fark edilince ve büyük bir arama başladı. San Francisco Körfezi’nde yapılan aramalarda salın parçaları ve bazı kişisel eşyalar bulundu, ancak mahkumlara dair hiçbir iz bulunamadı. Resmi makamlar, mahkumların soğuk su ve güçlü akıntılar nedeni ile boğulmuş olabileceği açıklamasını yaptılar. Ancak cesetler hiçbir zaman ortaya çıkmamıştır.

Gizem ve Teoriler:

Yıllar boyunca, mahkumların kaçmayı başardığına dair teoriler ortaya çıktı. 2018 yılında, Anglin ailesi tarafından paylaşılan bir fotoğraf, kardeşlerin 1975 yılında Brezilya’da yaşadığını iddia etti. Ancak bu iddialar kanıtlanamadı. Bazı teorilere göre, mahkumlar kaçmayı başardı ve yeni kimliklerle yaşamaya devam ediyor.

Alcatraz ‘ın Kapatılması:

Bu kaçış, Alcatraz’ın “kaçılamaz” ününe büyük bir darbe vurdu. Hapishane, 1963 yılında maliyetler ve kaçış girişimleri nedeniyle kapandı. Bugün Alcatraz, turistler için popüler bir tarihi mekan haline geldi ve kaçış hikayesi, ziyaretçilerin ilgisini çekmeye devam ediyor.


Sonuç:

Frank Morris ve Anglin kardeşlerin Alcatraz’dan kaçışı, tarihin en cesur ve gizemli olaylarından biri olarak kabul ediliyor. Bu hikaye, insanın özgürlük tutkusunu ve zekasının sınırlarını gösteriyor. Peki sizce, bu mahkumlar kaçmayı başardı mı yoksa soğuk sular onları yuttu mu? Bu soru, hala cevabını bekliyor.

Diğer yazılara da göz atmanızı rica ediyorum. Sizlerden yorumlarınızı bekliyorum.