Batmayan kadın lakaplı hemşire Violet Jessop’un hikayesine gelin yakından bakalım. 2 Ekim 1887’de Arjantin’de doğan Violet Constance Jessop, İrlandalıgöçmen William ve Katherine Jessop’un en büyük kızıydı. 9 kardeşi olmasına karşın 6 sı hayatta kalabilmiştir. Jessop, çocukluğunun çoğunu küçük kardeşlerine bakmakla geçirdi. Çocukken, doktorlar tüberküloz hastalığından ötürü ölebileceğini söylemelerine rağmen hayatta kaldı. Jessop 16 yaşındayken babası ölüncce ailesiyle İngiltere’ye taşındı. Biritanya’da bir manastır okuluna gitti. Daha sonra annesi denizde hostes olarak çalışırken en küçük kız kardeşine baktı. Annesi hastalanınca Jessop okulu bıraktı. Ve annesinin izinden giderek hostes olmak için zamanın meşhur şirketi White Star Line‘ a başvurdu. 1908’de 21 yaşındayken, ilk hostes görevi Orinoco’daki Royal Mail Line’daydı
Daha ilk seferinde, mürettebatı olduğu RMS Olimpik ve RMS Hawke gemileri çarpıştı.
1911’de Jessop, White Star Line firmasına ait olan ve o zamanların en büyük sivil yolcu gemisi olan RMS Olympic‘de hostes olarak çalışmaya başladı. Violet ilk başta kötü hava koşullarından dolayı bu seyahat konusunda endişeliydi. Fakat çalışması gerektiği için gemiye bindi. 20 Eylül 1910’da İngiliz savaş gemisi HMS Hawke ile RMS Olympic çarpıştı fakat şans eseri hiçbir zayiat verilmedi ve iki gemi de limanlarına geri dönebilmeyi başardı. RMS Olimpik’te oluşan hasar raporlanandan çok daha büyüktü ve tamiri 75.000 dolara mal oldu.
Meşhur Titanic’ de battı ve Violet Jessop sağ kaldı
Jessop, 10 Nisan 1912’de 24 yaşında yine hostes olarak RMS Olympic’in kardeşi meşhur RMS Titanic‘e bindi ve göreve çıktı. Dört gün sonra, 14 Nisan’da saat23:39’da(geminin saati), Titanic bir buz dağına çarptı. Jessop, anılarında güvertede nasıl görevlendirildiğini anlattı. Görevi çarpma sonrası travma yaşayan ve korkan yolculara yardım etmekti. Verilen talimatları takip edemeyen ve İngilizce konuşmayanlara nasıl davranılması gerektiğini anlatmaya çalışarak görevini yapıyordu.
Mürettebatı filikaları yüklerken izledi ve yardım etti. Daha sonra 116 no’lu cankurtaran sandalına onunda binmesi gerekti. Çünkü tekne indirilirken, Titanic’in subaylarından biri ona bakması için bir bebek verdi. Titanic tamamen battıktan sonra 8 saatlik bir bekleyişin ardından ertesi sabah Jessop ve kazadan sonra hayatta kalanlar RMS Carpathia tarafından kurtarıldı. Jessop’a göre, Carpathia’da bir kadın, muhtemelen bebeğin annesi, tuttuğu bebeği elinden aldı ve ağlayarak tek kelime etmeden uzaklaştı. O dönemde tarihin en büyük gemisi olan ve tanrı bile batıramaz diye ifade edilen Titanic batmış,Violet Jessop bu kazadan da sağ kurtulmayı başarmıştı.
HHMS Britannic de Battı Kurtulmaya Çalışırken Kafa Travması Geçirdi
Titanic kazası üzerinden henüz 4 yıl geçmişken Jessop kendini İngiliz Kızılhaç gemisi HHMS Britannic de Hemşire olarak çalışırken buldu. Britannic başlangıçta bir yolcu gemisiydi fakat Birinci Dünya Savaşı esnasında sonradan hastaneye dönüştürülmüştür. 21 Kasım 1916 sabahı, Ege Denizi’nde açıklanamayan bir patlama meydana geldi. Sonra hastane gemisine dönüştürülen White Star Liner HMHS Britannic yavaş yavaş batmaya başladı.
Britannic 55 dakika içinde battı ve gemideki 1.066 kişiden 30’uyaşamını yitirdi. İngiliz yetkililer, gemiye ya bir torpido çarptığını ya da Alman kuvvetleri tarafından yerleştirilen bir mayına çarptığını varsaydılar. Hatta İngilizlerin kendi gemilerini batırmış olabileceklerine dair bir komplo teorisi bile yayılmıştır. Britannic batarken, Jessop ve diğer yolcular geminin kıç tarafından bir filika ile suya inmişti. Bu sırada geminin pervanelerine doğru filikanın sürüklendiğini gören Violet sandaldan atladı ve kafasına darbe aldı. Bu travma sonrası dahayatta kaldı ve karaya sağsalim çıkmayı başardı. Titanic’ten kurtulan diğer iki kişi olan Arthur John Priest ve Archie Jewell de bu gemideydi. Her ikisi de hayatta kaldı.
Çoğunlukla “Bayan Batmaz” olarak adlandırılan Jessop , 1971’de 83 yaşında konjestif kalp yetmezliğinden öldü.
Bir başka hayatta kalma mücadelesi ;https://fikiresintileri.com/aron-ralston/