Ağdaban Katliamı : Tarihsel Bir Yara

Agdaban Katliamı, Azerbaycan’ın Karabağ bölgesinde Ermeni silahlı gruplarının sivillere yönelik gerçekleştirdiği bir savaş suçudur. 8-11 Nisan 1992 tarihleri arasında gerçekleşen bu katliam, Azerbaycan’ın Agdaban köyünde yaşayan savunmasız insanların acımasızca öldürülmesiyle sonuçlanmıştır. Bu olay, Karabağ savaşının en karanlık sayfalarından birini oluşturur ve uluslararası toplum tarafından yeterince tanınmayan bir insanlık trajedisidir.

Ağdaban Katliamı ‘nın Arka Planı

Sovyetler Birliği’nin dağılma sürecinde Ermenistan, Azerbaycan’a ait Dağlık Karabağ bölgesinde hak iddia etmiş ve silahlı çatışmalar başlamıştı. Ermeni güçleri, stratejik öneme sahip bölgeleri ele geçirmek için sivillere yönelik saldırılar düzenliyordu. Agdaban köyü de bu saldırılardan nasibini aldı.

Katliamın Detayları

8 Nisan 1992’de Ermeni silahlı birlikleri, Agdaban köyüne ani bir baskın düzenledi. Köy tamamen kuşatıldı ve savunmasız halkın kaçış yolları kesildi. Saldırganlar, evleri yakıp yıkarak içerideki insanları katletti. Yaşlı, kadın ve çocuk ayrımı yapılmadan onlarca sivil acımasızca öldürüldü.

Resmi kaynaklara göre, katliamda 67 kişi hayatını kaybetti, ancak gerçek sayının daha fazla olduğu tahmin ediliyor. Köy tamamen yakıldı ve hayatta kalanlar bölgeden zorla göç etmek zorunda kaldı.

Uluslararası Tepkiler ve İnsan Hakları İhlalleri

Agdaban Katliamı, Ermeni güçlerinin sivil halka yönelik sistematik şiddet politikasının bir parçasıydı. Ancak, uluslararası toplum bu olaya yeterli tepkiyi göstermedi. O dönemde yaşanan Hocalı Katliamı kadar bilinmese de, Agdaban da benzer bir vahşetin kurbanı oldu.

Azerbaycan, bu katliamı soykırım ve savaş suçu olarak nitelendirerek uluslararası mahkemelere taşımaya çalıştı. Ancak, siyasi dengeler nedeniyle adalet sağlanamadı.

Ağdaban Katliamı Sonuç ve Hatırlatma

Agdaban Katliamı, Karabağ savaşının unutulmaz acılarından biridir. Bu olay, savaşın sadece askerler arasında değil, masum siviller üzerinde de yıkıcı etkileri olduğunu gösterir. Tarih, bu tür trajedileri unutmamalı ve benzer olayların tekrarlanmaması için ders çıkarmalıdır.

Azerbaycan halkı, Agdaban’da kaybettiklerini her yıl anmakta ve bu katliamın uluslararası alanda tanınması için mücadele etmektedir. Adaletin tecelli etmesi, geçmişin acılarını dindirmese de, gelecek nesiller için bir umut ışığı olacaktır.

Ağdaban Katliamı 1992
Ağdaban Katliamı 1992

Kaynakça

Bu makale, Agdaban Katliamı’nın tarihsel önemini ve insani boyutunu ortaya koymayı amaçlamaktadır. Unutulmamalıdır ki, geçmişi hatırlamak, geleceği inşa etmenin ilk adımıdır.


Cabar Katliamı (1921): Yunan Zulmünün En Büyük Örneği

Kurtuluş Savaşı’nın en karanlık sayfalarından biri olan Cabar Katliamı, 1921 yılında Yunan ordusunun Batı Anadolu’da sivillere yönelik gerçekleştirdiği sistematik şiddetin bir parçasıdır. Özellikle İzmir’in işgali sonrasında Ege Bölgesi’nde yaşanan bu katliam, Türk köylerinin nasıl bir vahşete maruz kaldığının çarpıcı bir örneğidir. Cabar KatliamıDenizli’nin Çivril ilçesinin  Cabar köyünde Yunanlılar tarafından gerçekleştirilmiştir. Bu olay sonucunda 83 kişi kadın ,çocuk, yaşlı demeden vahşice katledilmiştir.

Tarihsel Arka Plan: Yunan İşgali ve Sivil Direniş

15 Mayıs 1919’da İzmir’in Yunan kuvvetleri tarafından işgali, Anadolu’da büyük bir tepkiye yol açtı. Türk milis kuvvetleri, işgalci Yunan birliklerine karşı Kuvayı Milliye hareketiyle direniş gösterdi. Yunan ordusu ise bu direnişi kırmak için sivil halka yönelik katliamlar, köy yakmalar ve kitlesel infazlar gerçekleştirdi. Bu direnişler sırasında Yunan zulmünün en büyük örneklerinden biri de Cabar Katliamıdır.

Cabar Katliamı Nedir?

Cabar , Denizli’nin Çivril ilçesine bağlı bir Türk köyüdür. 1921 yılında Yunan birlikleri, bölgedeki Türk direnişini bastırmak amacıyla köylere saldırılar düzenledi. Cabar Katliamı, bu saldırılardan biridir. Baha olarak bir Yunan subayının öldürülmesini göstererek 1 Nisanı 2 Nisana bağlayan gece köye saldırı düzenlediler.

  • Olayın Gelişimi: Yunan askerleri, köyü basarak savunmasız sivilleri toplu halde öldürdü.
  • Kurbanlar: Çoğunluğu yaşlı, kadın ve çocuklardan oluşan onlarca sivil katledildi.
  • Köyün Yakılması: Katliamdan sonra köy tamamen yakılarak yok edildi.

Katliamın Belgeleri ve Tanıklıklar

Dönemin TBMM tutanaklarıKızılay raporları ve yerel gazeteler, Yunan zulmünü belgelemiştir. Bazı tanıklıklar, Yunan askerlerinin hamile kadınları bile katlettiğini, çocukların süngülenerek öldürüldüğünü aktarır.

Milli Mücadele’deki Yeri ve Sonrası

Cabar Katliamı, Sakarya Meydan Muharebesi öncesinde Yunan ordusunun moral bozma taktiklerinin bir parçasıydı. Ancak bu vahşet, Türk halkının direniş azmini daha da artırdı.

Kurtuluş Savaşı’nın kazanılmasıyla birlikte, Yunan işgali sırasında yaşanan katliamlar Lozan görüşmelerinde gündeme geldi. Fakat uluslararası siyaset nedeniyle bu mezalimler yeterince yargılanamadı.

Unutulmaması Gereken Bir Acı

Cabar Katliamı, işgalin vahşet boyutunu hatırlatan önemli bir tarihsel olaydır. Bugün bölgede anma törenleri düzenlenmekte ve bu trajedi, genç nesillere aktarılmaktadır.

Cabar Katliamı’nın 100. yıl dönümü dolayısıyla şehitlerimizin anısına ”CABAR MİLLİ MÜCADELE ŞEHİTLİĞİ ve ANITI” inşa edilmiştir. Denizli Büyükşehir Belediyesi  önderliğinde 02.04.2021 tarihinde açılışı yapılmıştır. Bu sayede katliamın gelecek nesillere de aktarılması sağlanacaktır. Ayrıca bu milletin bir daha asla böyle bir zulme uğramaması için bu ve bunun gibi vahşetler muhakkak hatırlanmalıdır. Her yıl Cabar Şehitlerini anma programı düzenlenmektedir.

Cabar şehitliği anıtı
Cabar şehitliği anıtı
Cabar Katliamı Şehitliği Denizli/Çivril
Cabar Katliamı Şehitliği Denizli/Çivril

Hocalı Katliamı: Tarihin Kanayan Yarası


Hocalı Katliamı, 20. yüzyılın en trajik olaylarından biridir ve insanlık tarihinde kara bir leke olarak yerini almıştır. 26 Şubat 1992’de Azerbaycan’ın Hocalı kasabasında yaşanan bu katliam, sadece bir savaş suçu değil, aynı zamanda insanlığa karşı işlenmiş bir vahşettir. Bu makalede, Hocalı Katliamı’nın tarihsel arka planını, yaşananları ve sonuçlarını detaylı bir şekilde ele alacağız.

Hocalı Katliamı ‘nın Tarihsel Arka Planı



Hocalı, Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ bölgesinde yer alan küçük bir kasabadır. Sovyetler Birliği’nin dağılma sürecinde, Ermenistan ile Azerbaycan arasında yaşanan toprak anlaşmazlıkları, bölgede gerilimi artırmıştır. Ermenistan’ın Dağlık Karabağ’ı ilhak etme çabaları, Hocalı’yı stratejik bir hedef haline getirmiştir. Kasaba, hem coğrafi konumu hem de demografik yapısı nedeniyle Ermeni güçlerinin saldırılarına maruz kalmıştır.

Katliamın Yaşanması



26 Şubat 1992 gecesi, Ermeni güçleri ve eski Sovyet 366. Motorize Alayı’nın desteğiyle Hocalı’ya büyük bir saldırı düzenlenmiştir. Saldırı sırasında kasaba ağır topçu ateşine tutulmuş ve ardından yerle bir edilmiştir. Savunmasız siviller, kadınlar, çocuklar ve yaşlılar acımasızca katledilmiştir. Resmi rakamlara göre, 613 kişi hayatını kaybetmiş, bunların 63’ü çocuk, 106’sı kadın ve 70’den fazlası yaşlıdır. Ayrıca, 1.275 kişi esir alınmış, bunların bir kısmı işkence görmüş ve öldürülmüştür.

Hocalı katliamı
Hocalı katliamının simgesi fotoğraf


Katliamın Sonuçları


Hocalı Katliamı, uluslararası toplumun dikkatini çekmiş olsa da, etkili bir tepki gösterilmemiştir. Olay, insan hakları ihlalleri ve savaş suçları bağlamında birçok rapora konu olmuştur. Ancak, Ermeni güçlerinin sorumluları adalete teslim edilmemiştir. Katliam, Azerbaycan halkında derin bir travma yaratmış ve Ermenistan ile Azerbaycan arasındaki düşmanlığı daha da artırmıştır.


Uluslararası Tepkiler ve Tanınma



Hocalı Katliamı, birçok ülke ve uluslararası kuruluş tarafından kınanmıştır. Ancak, olayın siyasi ve stratejik boyutları nedeniyle, tam anlamıyla bir adalet sağlanamamıştır. Azerbaycan, katliamın tanınması ve sorumluların cezalandırılması için uluslararası platformlarda mücadele etmeye devam etmektedir. Türkiye, Pakistan ve Meksika gibi ülkeler, Hocalı Katliamı’nı resmen tanıyan ve kınayan ülkeler arasındadır.

Hocalı Katliamı ‘nın Bugünkü Yansımaları




Hocalı Katliamı, sadece bir geçmiş olayı değil, bugün de etkilerini sürdüren bir trajedidir. Azerbaycan halkı, her yıl 26 Şubat’ta katliamın kurbanlarını anmakta ve adalet talebini yenilemektedir. Olay, aynı zamanda uluslararası hukukun eksikliklerini ve insan hakları ihlallerine karşı etkisiz kalışını da gözler önüne sermektedir.


Sonuç

Hocalı Katliamı, insanlık tarihinin en karanlık sayfalarından biridir. Bu trajedi, sadece Azerbaycan halkının değil, tüm insanlığın ortak acısıdır. Katliamın kurbanlarını anmak, yaşananları unutmamak ve adalet talebini sürdürmek, hepimizin sorumluluğudur. Hocalı Katliamı, gelecek nesillere insanlığın ne kadar acımasız olabileceğini hatırlatırken, aynı zamanda barış ve adalet için mücadelenin önemini de vurgulamaktadır.


Hocalı Katliamı’nın tanınması ve sorumluların cezalandırılması için uluslararası topluma çağrıda bulunuyoruz. Unutmayalım ki, geçmişte yaşananlar geleceğimizi şekillendirir. Adalet için mücadele, insanlık için mücadeledir.

Hocalı katliamı
Hocalı katliamı

kaynak: http://www.aa.com

Serbrenitsa katliamıni ‘da okumak isterseniz tıklayınız.