Aron Ralston ismini 127 saat adlı filmi seyredenler belki hatırlar. Filmi izleyenler aslında konuya oldukça hakim olsa da birde okuyarak öğrenmek isteyenler için bu makaleyi yazmak istedim.
Aron Ralston genç bir Makine mühendisidir. Boş günlerinde keyifle yaptığı aktivite olan dağcılık ve tırmanış merakı da vardı. Tüm Dünya’da tanınmasını sağlayan o kaza da bu merakı sonucu gerçekleşti. Amerika Birleşik Devletleri’nde, Utah ‘da gitmiş olduğu bir kanyonda kolunu bir kayaya sıkıştırdı. Tam 5 gün 7 saat boyunca sıkıştığı yerde mahsur kaldı. Sonuç olarak çok acı da olsa bir karar verdi ve kendi kolunu keserek sıkıştığı yerden çıktı..
Bu oldukça ilginç hayatta kalma hikâyesine gelin birlikte bir göz atalım..
Aron Ralston ‘un kaza günü yaşadıkları ve Kendi kolunu kesmesi
Ralston 27 Ekim 1975’te Indiana ABD‘de doğdu. Daha sonra ailesi ile birlikte Colorado’ya yerleştiler. Üniversite hayatına kadar bölgede ki okullarda eğitim hayatını sürdürdü. Üniversite’yi ise Carnegie Mellon Üniversitesinde okudu. Makina mühendisliği ve Fransızca bölümlerini bitirdi.
İş hayatında ise aslında bu alanda eğitim almış olan bir çok insanın çalışmak istediği bir şirket olan Intel’de devam ediyordu. Ancak gel gör ki Ralston ‘un bir hayali vardı. Colorado’nun fourteener’lerini kışın tek başına tırmanmak istiyordu. Fourteener olarak adlandırılan tanım 14 bin feet yüksekte ve sayıları 53-54 adet olan dağlardır.
Aron Ralston 2002 yılında bu hedefi doğrultusunda ve çok sevdiği dağcılık sevdası uğruna işinden istifa etti.
26 Nisan 2003 senesinden Utah da bulunan Blue John Kanyonu‘na gitti. Tek başına çıkmış olduğu bu macerada hayatının en önemli olayı gelişti. Kamyonun dar bir bölgesinden geçerken ayağının altındaki büyük bir kaya parçası kaydı. Kanyonun duvarı ve kaya arasına sağ kolu ve eli sıkıştı.
Kanyona tek başına gittiği yetmezmiş gibi birde oraya gideceğini de kimseye söylememişti. Kolunun ağrısı ve acısı bir nebze hafifleyince olayın şokunu üzerinden ancak attı. Yaklaşık 360 kg ağırlığında ki kaya parçasını yerinden oynatmaya çalıştı. Ancak nafile olduğunu anladı. Çünkü düşmenin etkisiyle ve kayanın ağırlığı da işin içine karışınca kanyonun iki duvarı arasına iyice sıkışmıştı.
Yanında bulundurduğu matarasında bulunan 350 ml su ile tam 5 gün hayatta kalma mücadelesi verdi. Kaza olduktan sonra 3 gün boyunca kayayı bir şekilde kaldırmaya yada oynatmaya çalıştı. 3 günün sonunda açlıktan ve susuzluktan iyice bitkinin düştü. Ve sonunda bir karar verdi.. Yanında bulunan küçük ve kör bir çakı ile kolunu kesecekti.
Buna karar verdikten sonra iki gün boyunca denedi. Ancak koluna sadece küçük çizikler atabildi. Hayatta kalamayacağını ve öleceğini kabullenme evresine geldi. Ancak bir yandan da eğer kolunu keserse oradan kurtuluşunun mümkün olduğunu biliyordu. Kazanın üzerinden 4 gün geçti. Elindeki aletler ile kolunu kesip hele hele kemiği kesip kurtulmanın mümkün olmadığını iyice idrak etmeye başladı. Beşinci gün artık herşeyi iyice kabullenmişti. Kanyonun duvarına adını . Soyadını, tarihi ve tahmini ölüm saatani kazıdı.
Yanında bulundurduğu bir video kamera ile ailesine ve arkadaşlarına son veda konuşmasını yaptığı anı kaydetti. Ve o gecenin sabahina ulaşacağını hiç düşünmüyordu. Çünkü artık ilk günden itibaren az az tükettiği suyu da bitmişti..
Aron Ralston Kendi kolunu keserek hayatta kaldı
Bir sonra ki günün sabahına uyandığında ne olursa olsun kolunu kesebileceğine ve kemiği de kırarak kurtulabilceğine karar verdi. Yanında bulunan, küçük ve kör çakı ile yaklaşık bir saatlik uğraşın sonunda amacına ulaştı. Kolunu kırdı ve çakı ile de yumuşak doku ve sinirleri keserek sıkıştığı yerden çıktı. Aslında çok büyük bir iş başarmıştı. Kolay kolay verilemeyecek bir kararı ,hayatta kalma içgüdüsü ile verdi ve hayatta kaldı.
Tabi mücadelesi bununla son bulmadı. Kamyonda düşüğü yer yaklaşık 20 metre derinlikteydi. O dik yamaçtan aşağı doğru tek kolu ile indi. Bir yandan kan kaybı bir yandan da sıcak havanın etkisiyle inanılmaz derecede zorlanıyordu.
Aracı bulunduğu bölgeye yaklaşık 13 km mesafedeydi. Muhteşem bir hayatta kalma mücadelesi vererek aracına doğru giderken insanların seslerini işitti. Kan kaybından öleceğini düşündüğü anlarda duyduğu bu sesler ona adeta umut ışığı olmuştu. Kendinden günlerdir haber alamayan ailesi kayıp ihbarı verdi ve yeni yeni aramalar başlamıştı.
Genç Amerikalıyı ilk annesi ve babası buldu. Ona hemen ilk müdahalesini yaparak ekiplere haber verdiler. Helikopter ile hastaneye sevki yapıldı ve bu inanılmaz mücadelenin sonunda Aron hayatta kaldı..
Kazadan sonra neler oldu?
Aslında genel kanıya göre bu tarz kazalar yaşayan insanların asla tekrar eski özgüven ve cesareti olamayacağı yönündedir. Ancak bu Aron Ralston da öyle olmadı. Kazadan sonra Arjantin ve Şili de dahil olmak üzere bir çok yerde tırmanışlar yaptı.
En büyük hayali olan ve işinden ayrılmasının nedeni olan projesinden de vazgeçmedi tabi. 2005 yılında Colorado’da bulunan 53 fourteener’lere , kışın tek başına tırmanan ilk kişi oldu. Hayatının en büyük felaketi denebilecek bir olay yaşadıktan sonra bile sevdiği ve arzuladığı olguların peşinden giderek bizlere de aslında büyük ders veriyor diyebiliriz..
Bu akıl almaz yaşam mücadelesinin beyaz perdeye yansıması ise 2010 yılında gerçekleşti. 127 saat adlı bir film ile Aron’un yaşadıkları sinamaya aktarıldı.
Vakti olanlar için filmi öneririm fakat bu makale bayağı bı spoiler vermiş olduğu için bişey de diyemiyorum 🙂 😁
Bir diğer mucize 4400 metreden düşüp hayatta kalan Joan Murray’ın hikâyesi için buraya tıklayabilirsiniz.
Kaynak olarak https://tr.wikipedia.org/wiki/Aron_Ralston