Evet bu yazımızda lambafon tekniği hakkında birkaç kelam edeceğiz. Lambafon tekniği ismi gibi çalışma prensibi ve amacı ile oldukça dikkat çekici duruyor. Öncelikle isminin nereden geldiğine bir bakalım. Lambafon kelimesi lamba ve telephone kelimelerinin birleşimi ile oluşuyor. Bu iki nesne ile olan ilişkisinden yazının devamında bahesedeceğiz.
Teknolojinin durmaksızın gelişiminin tezahürü olan bu bilimsel çalışma daha çok casusluk için kullanılıyor. Ses dalgalarının oluşturmuş olduğu titreşimeri analiz ederek çözümleyen sistemin ta kendisidir. Daha önce belki ismini bir makalede yada bir köşe yazısında duymuş olabilirsiniz. Yada Serkan Karaismailoğlu‘nun “Mater”serisi kitaplarını okuduysanız fikir sahibi olabilirsiniz. Serinin 3.kitabı olan “Dura Mater” da konu hakkında bilgi veriliyor. Neyse biz konumuza dönelim..
Bir Mekanda Sadece Yanmakta Olan Bir Lamabayı Görerek Oda da Konuşulanlar Dinlenebilir mi?
Öncelikle ses dalgalarından bahsedelim. Ses dalgaları kaynağından çıktıktan sonra dirençle karşılaşana kadar yoluna devam etme kabiliyetine sahiptir. Ses dalgalarının kaybolmadan sonsuz hareket ettğine dair bilimsel çalışmalar olduğunuda biliyoruz. Ancak şuanki konumuz,ses dalglarının karşılaşmış olduğu yüzeylerde oluşturduğu titreşimler ile ilgili.
Konuşma dediğimiz eylem de zaten dilin,dişlerin,ağzın vs. açığa çıkardığı ses dalgaları sayesinde gerçekleşiyor. İşitme denilen olgu ise bu ses dalgalarının kulak zarına çarparak titreşmesi ile meydana gelen süreçtir. Bu ses dalgaları bulundukları ortamda birçok nesneye çarparak titreşim oluşturuyok. Fakat bir ortamda veya odada bulunan lambaya çarpan ses dalgaları,ışığında vermiş olduğu etkiyle bilime ışık tutar adeta. Işığında yardımı ile lamba yüzeyinde birkaç yüz mikron büyüklüğünde titreşimler oluşturur.
İnsan gözünün bu denli küçük titreşimleri görebilmesi imkansız olsa da,hassas elekrooptik algılayıcılar sayesinde görebilmek mümkün.
Lambafon Nasıl Çalışır?
Lambafon sisteminin çalışma prensibinden şöyle kısaca bahsedelim. Dinlenilecek makul uzaklıkta bir odamız olsun. Bu oda da bir ışığın yanıyor olması gerekiyor. Bu ışığı kurmuş olduğumuz lambafon sisteminin makul bir seviyeden görüyor olması lazım. Lambafon sistemi güçlü bir teleskop,elektrooptik algılayıcılar ve sisteme ait ilgili yazılımdan oluşur. Makul uzaklıktan görebildiği lamba üzerinde oluşan mikro titreşimleri algılyarak,sistemde dahil olan yazılım yardımı ile eş zamanlı ve anlamlı seslere dönüştürür. Lambafon sisteminin çalışma şeklini kısa ve anlaşılır biçimde bu şekilde özetleyebiliriz.
Çalışmayı yapan araştırmacıların yapmış oldğu bir deney, sistemin nasıl kusursuz çalıştığını bize gösteriyor. Şöyle ki 25 metre uzaklıktaki odada çalan bir şarkıyı,sadece o odadaki lambaya bakarak sese sistem sayesinde sese dönüştürebilmiştir. Dönüştürülen sesin ise eş zamanlı olarak şarkı tanıma ve algılama programı olan Shazam yardımıyla tespiti yapılmıştır. Yapılan bu deneyde dışarı herhangi bir ses sızması yoktur. Tamamen Lambafon tekniğiyle Shazam uygulamasının, titreşimleri kolaylıkla algılayabileceği netlikte sese dönüştürmesi ile mümkün olmuştur.
Yapılan bir başka deneyde ise Google’dan yararlanılıyor. Google’ın sesi yazıyı çeviren uygulaması, odanın içerisinde açık olan bir televizyonda konuşan Trump’ın sesini algılayıp hatasız bir şekilde yazıya dönüştürebiliyor.
Tüm işlemeler yukarıda bahsettiğimiz gibi sadece oda içerisinde yanan bir lambaya bakılarak yapılabiliyor. Ses dalgalarının yüzeylerde oluşturmuş olduğu titreşimleri çözümlemeyle rahatlıkla dinleme yapılabileceğini görmüş oluyoruz.
Yapılan çalışmaların detaylı anlatan internet sitesine buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.
Diderot etkisi hakkında ne biliyorsunuz? Konu hakkında bilgi sahibi olmak isterseniz diderot-etkisi tıklayın.