Türk askerinin cesaretinin, stratejik dehasının ve vatan sevgisinin en büyük örneklerinden biri olan Kut’ül Amare Zaferi, Birinci Dünya Savaşı’nın en önemli muharebelerinden biridir. Bu zafer, İngiliz ordusuna karşı kazanılan büyük bir askeri başarı olmasının yanı sıra, Türk milletinin azmini ve direniş ruhunu tüm dünyaya göstermiştir.
Kut’ül Amare Kuşatması: Tarihi Arka Plan
1915 yılında İngilizler, Osmanlı Devleti’nin önemli topraklarını ele geçirmek amacıyla Irak cephesinde saldırıya geçmişti. General Charles Townshend komutasındaki İngiliz birlikleri, Bağdat’ı almak için ilerlerken Selman-ı Pak Muharebesi’nde ağır bir darbe aldı ve geri çekilmek zorunda kaldı. Sonunda, Kut’ül Amare kasabasına sığınan İngiliz ordusu, Halil Paşa (Kut) komutasındaki Osmanlı birlikleri tarafından kuşatıldı.
Tarihi Kuşatma ve Büyük Zafer
29 Nisan 1916’ya kadar süren kuşatma boyunca Osmanlı ordusu, İngilizlerin yardım çağrılarına rağmen direnişini sürdürdü. İngilizler, kuşatmayı kırmak için çeşitli girişimlerde bulundu, ancak her seferinde Türk askerinin kararlılığı karşısında başarısız oldu.
- General Townshend ve 13 bin İngiliz askeri teslim oldu.
- 5 general, 481 subay ve 13.300 asker esir alındı.
- İngiliz ordusu, tarihinin en ağır yenilgilerinden birini yaşadı.
Bu zafer, Çanakkale’den sonra İngilizlerin en büyük hezimetlerinden biri olarak kayıtlara geçti.
Kut’ül Amare’nin Unutturulma Çabaları
Ne yazık ki, bu büyük zafer, uzun yıllar boyunca Türk tarih kitaplarında yeterince anlatılmadı. Sebebi ise, İngilizlerin zaferin hatırasını silmek için diplomatik baskıları ve Türkiye’nin Batı ile ilişkilerini zedelememe kaygısıydı. Ancak son yıllarda bu şanlı direniş yeniden gündeme gelmiş ve hak ettiği değeri görmeye başlamıştır.
Türk Askerinin Fedakarlığı ve Ruhu
Kut’ül Amare, sadece bir askeri zafer değil, aynı zamanda Türk askerinin vatan sevgisi, inancı ve azminin bir simgesidir. Cephedeki erzak kıtlığına, ağır çöl şartlarına rağmen Osmanlı ordusu, dünyanın en güçlü ordularından birini mağlup etmeyi başarmıştır.
Halil Paşa’nın zafer sonrası ordusuna hitaben söylediği şu sözler, bu ruhu en iyi şekilde yansıtır:
“Aslanlar! Bugün hepinize şeref, şan ve zafer günüdür!”
Sonuç: Kut’ül Amare’yi Hatırlamak ve Anlatmak
Kut’ül Amare Zaferi, Türk tarihinin altın sayfalarından biridir. Bu zaferi unutmamak, genç nesillere anlatmak ve Türk askerinin kahramanlığını her daim yâd etmek milli bir görevdir. Çanakkale neyse, Sakarya neyse, Kut’ül Amare de odur: Vatan uğruna canını feda edenlerin destanı!
“Kut’ül Amare, Türk’ün savaş tarihine altın harflerle yazılmış bir kahramanlık öyküsüdür!”
Bu zaferin 108. yılında, başta Halil Paşa olmak üzere tüm şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyoruz. 🇹🇷
