1872 yılında, Atlantik Okyanusu’nda bulunan Mary Celeste , tarihin en esrarengiz deniz olaylarından birine sahne oldu. Bu ticaret gemisi, tamamen sağlam ve terk edilmiş halde okyanusta duruyordu. Mürettebat, kaptan, hatta kaptanın ailesi bile ortadan kaybolmuştu. Gemi, Cebelitarık Boğazı yakınlarında, Dei Gratia adlı başka bir gemi tarafından bulundu. Ancak bulunanlar, akıllarda sayısız soru işareti bıraktı. Zira durum oldukça karışıktı.
Çünkü yaklaşık bir ay önce denize açılmıştı. Ve halihazırda güvertesinde altı aylık su ve erzak mevcut idi. Kargosuna dokunulmamıştı, yolcu ve tayfaların da şahsi eşyaları yerlerinde duruyordu. Mary Celeste‘nin durumu oldukça tuhafdı. Gemide hiçbir mücadele izi yoktu. Yiyecek ve içecek stokları eksiksizdi. Mürettebatın kişisel eşyaları bile yerli yerindeydi. Ancak cankurtaran filikası kayıptı. Geminin navigasyon ekipmanları hasarlıydı ve pusula kırılmıştı. Bu detaylar, olayın gizemini daha da artırdı.
Mary Celeste ‘ye ne oldu teorileri
Mürettebatın neden gemiyi terk ettiği hala bir sır. Bazı teorilere göre, mürettebat bir fırtınadan kaçmak için gemiyi terk etti. Ancak gemide fırtına hasarı yoktu. Başka bir teori, alkol buharı patlaması ihtimali üzerinde duruyor. Geminin ambarında alkol taşındığı biliniyordur. Bu patlama, mürettebatı paniğe sevk etmiş olabilirdi. Ancak bu teori de gemideki hasarın azlığı nedeniyle tam olarak açıklayıcı değil.
Daha ilginç bir teori, deniz canavarları veya doğaüstü olaylar üzerine odaklanıyor. Bazıları, mürettebatın bilinmeyen bir varlık tarafından kaçırıldığını iddia ediyor. Ancak bu tür iddialar, bilimsel kanıtlardan yoksun. Daha gerçekçi bir teori, korsan saldırısı ihtimalini öne sürüyor. Ancak gemideki değerli eşyaların durması, bu teoriyi de zayıflatıyor.
Mary Celeste’nin mürettebatı asla bulunamadı. Cesetler veya cankurtaran filikasına dair hiçbir iz yoktu. Bu durum, olayı daha da gizemli hale getirdi. Gemi, daha sonra başka sahiplere satıldı ve 1885 yılında bir kaza sonucu battı. Ancak hikayesi, denizcilik tarihinin en büyük sırlarından biri olarak kaldı.
Mary Celeste vakası, bugün bile birçok kitap, belgesel ve filme konu oluyor. Bu olay, insanlığın bilinmeyene olan ilgisini ve merakını yansıtıyor. Gizem, hala çözülmeyi bekliyor. Belki de bu sır, asla çözülemeyecek. Ancak Mary Celeste, tarihin en unutulmaz hayalet gemisi olarak anılmaya devam edecektir.

Mary Celeste : En Olası mantıklı teori
2007 yılında Smithsonian televizyonunun dile getirdiği bir teoriye göre Kaptan geminin güvenli bir şekilde İtalya’ya varacağına inanmıyordu. Zira Kronometreyle problemler yaşıyordu. Gemide ki tahliye pompalarının sadece biri çalışıyordu ve küpeşte su almıştı. Kaptan bu nedenle gemidekilerle birlikte bir filikaya binerek yakınlarda olduğunu umut ettiği Santa Maria adası‘na gitmeye karar verdi ancak hiçbir zaman ulaşamadılar. Kaptan Bejamin Brigs’in Ailesi ve 8 mürettebatına ne olduğu bugün hala gizemini koruyor.

Bir başka makale Batmayan Kadın, okumak için tıklayınız.