Nuri Demirağ 1886 yılında Sivas’ın Divriği ilçesinde doğdu. Babası Mühürdarzade Ömer Bey, annesi Ayşe Hanım’dır. Babasını henüz üç yaşında iken kaybetmiş, annesinin himaye ve teşvik kanadı altında otodidakt (kendi kendiniyetiştirmek) olarak yetişmiştir.
Ortaöğrenimini Divriği Rüştiye Mektebi’nde tamamladıktan sonra okuldaki başarısı nedeniyle öğretmen yardımcısı olarak bir süre kendi okulunda görev yaptı. 1903’te Ziraat Bankası’nın açtığı memurluk sınavını kazanarak Kangal kazasındaki şubede, bir yıl sonra ise Zara Şubesi’ne görev yaptı. 1906-1909 arasında Erzurum vilayetinde yaşanan kıtlık nedeniyle Nuri Bey, 1909’da depolarda bırakılan buğday ve tahılları kişisel inisiyatifini kullanarak halka uygun bedelle sattışını gerçekleştirdi. Bu yüzden hakkında soruşturma açtılar .Nihayetinde suçsuz olduğu ortaya çıktı.
1910’da Maliye Bakanlığı’nın sınavını kazandı ve maliye memuru oldu. Beyoğlu Gelirler Müdürlüğü’nde memur olarak İstanbul da göreve başladı. Kısa süre sonra Hasköy Mal Müdürü oldu. Başka bir deyişle maliyenin her kademesinde çalıştı. Bir yandan da Maliye Mekteb-i Âlisi’nde gece derslerine katılarak yüksek öğrenimini yaptı. 1918’de maliye müfettişi oldu. Beyoğlu ve Galata dolaylarında görev yaparken 1.Dünya Savaş’ından mağlup çıkmış bir devletin memuru olarak bazı hakaretlere maruz kaldığı için istifa etti.
Mesude Hanım ile evlenen Mehmet Nuri Bey’in bu evlilikten 8 çocuğu oldu.

www.fikiresintileri.com
Nuri Demirağ ‘ın İş Adamı Olarak İlk Girişimleri
İlk Yerli Sigara Kağıdı İmalatı
Maliye müfettişliğini bıraktıktan sonra ticarete atılan Nuri Bey, 1918’de yabancıların tekelinde olan sigara kağıdı işine girdi. İstanbul Eminönü’nde küçük bir dükkanda ”Türk Zaferi” adını verdiği il Türk sigara kağıdını üretmiştir. Bu girişim ile üretilen Türk Zaferi sigara kağıtları kurtluş savaşı mücadelesi veren Türk halkı tarafından çok ilgi gördü ve Nuri Bey bu girişiminden büyük gelir elde etti.
Demiryolu İnşaatları
Kurtuluş Savaşından bağımsız bir devlet olarak çıkan Türkiye Cumhuriyeti ulaşım sorununu çözmek için demiryolu ağı yapımına başlamıştı. 1926’da Samsun-Sivas demiryolu yapımını üstlenen Fransız şirketi işi yarım bırakıp gidince ilk etapta yapılacak yedi kilometrelik kısım için açılan ihaleye giren Mehmet Nuri Bey, çok düşük bir fiyat vererek ihaleyi aldı. Mühendis olan kardeşi Abdurrhaman Naci Bey’i de memuriyetinden istifa ettirip yanına alan Nuri Bey böylece Türkiye Cumhuriyetinin ilk demiryolu müteahhidi oldu. Samsun-Erzurum, Sivas-Erzurum ve Afyon-Dinar hattında 1012 kilometrelik demiryolunu bir yıl gibi kısa bir sürede tamamladı.
”Demirağ” Soyadı Verilmesi
Çok dağlık ve kayalık arazide balyozlarla dağları delerek tünel açmak zorunda kalmalarına rağmen işlerini zamanında tamamladılar. Başarılarından ötürü 1934 yılında Mustafa Kemal Atatürk kendisine ve kardeşi Abdurrahman Naci Bey’e Demirağ soyadı verdi.
Büyük İnşaat Projeleri
Nuri Bey, demiryolu yapımı dışında çeşitli büyük inşaat projelerine de başladı. Karabük Demirçelik,İzmir Selülöz, Bursa Merinos,Sivas Çimento tesisi, Eceabat Havalimanı’nı ve Haliç kenarında İstanbul Hal Binası’nı inşa etti.
Boğaz Köprüsü Girişimi
1931 yılında İstanbul Boğazı’na köprü inşası projesini başlattı. Yurtdışından uzmanlar getirerek incelemeler yaptırdı; San Francisco’daki Golden Gate Köprüsü’nü inşa eden firmayla anlaştı. Tüm hazırlıkları bitirdi ve projeyi 1934’te Cumhurbaşkanı Atatürk’e sundu. Cumhurbaşkanı tarafından beğenilse de proje hükümetten onay alamadı ve proje gerçekleşmedi. Bu, Nuri Demirağ’da çok büyük bir hayal kırıklığı yarattı.
Siyasi Girişimleri ve Türkiye’nin İlk Muhalefet Partisi’nin Kurulması
Türkiye’de tek partili dönemin değişmesinin Türk Siayseti için büyük bir gereklilik olduğunu düşünen Nuri Demirağ,1945 yılında Türkiye’nin ilk muhalefet partisi olan Milli kalkınma Partisi’ni (MKP) kurdu. 1946 ve 1950 seçimlerinde bir varlık gösterlemedi ve meclise giremedi.1954 Seçimlerinde Demokrat Parti’den adaylığını koydu ve Sivas milletvekili oldu. Çölleşme, tarım ve hayvancılıkta gerileme, enerji, barajlar, köprüler, limanlar hakkında önemli çalışmalar yaptı.
Uçak Fabrikası ve Gök Okulu Kurulması
Devrin en zengin iş adamı konumunda olana Nuri Demirağ yatırımlarına ara vermeden devam etmek için 1936 da uçak fabrikası açma girişimini başlattı. O yıllarda ordunun uçak ihtiyacı halktan ve zengin işadamlarından toplanan bağışlarla karşılanmaktaydı. Kendisinden uçak satın almak için başlatılan bir bağış kampanyasına destek verilmesi istendiğinde “Benden bu millet için bir șey istiyorsanız, en mükemmelini istemelisiniz. Madem ki bir millet tayyaresiz yaşayamaz, öyleyse bu yaşama vasıtasını başkalarının lütfundan beklememeliyiz. Ben bu uçakların fabrikasını yapmaya talibim” sözleriyle karşılık vermişti.

Fabrikayı memleketi Divriği’ye kurmayı planlasada deneme uçuşları için istanbul’da olması daha avantajlı olunacağı kararı alındı. Nihayet bir Çekoslavak şirketle anlaşma imzalanmıştır. Bu sayede ilk adım atılmıştır. Hatta İstanbul’da Barbaros Hayrettin Paşa İskelesi’nin yanında(bugün deniz müzesinin solundaki sarı bina) atölye binası inşa edilmiştir.
Yeşilköy’deki Elmas Paşa Çiftliği’ni satın aldı. Sonra üzerinde büyük bir uçuş sahası, hangarlar ve uçak tamir atölyesini yaptırdı. Yani kısacası bir fabrika için gerekli olan her şeyi yaptırdı. Uçuş sahası, Avrupa’nın en büyük havalimanı olan Amsterdam Havalimanı büyüklüğünde idi. Bu alan günümüzde eski İstanbul Atatürk Havalimanın olduğu yerdir. Sadece uçak fabrikası yapmanın yeterli olmadığını bilen Nuri Demirağ önemli bir hamle daha yaptı. Nitekim uçakları uçuracak pilotların yetişmesi gerekiyordu . Bunun için aynı arazi içinde bir gök okulu kurdu. Okul, 1943 yılında kadar 290 pilot yetiştirdi. Yeşilköy’deki Gök Okulu’ndan önce memleketi Divriği’de de bir Gök Ortaokulu açtı. Ayrıca Sivas’ın hiçbir ilçesinde ortaokul bile yokken açmış olduğu bu okulda talebelerin tüm masrafları karşılanıyordu. Mesela öğrenciler havacılığa özenmeleri için İstanbul’a getirtilip uçuş dersleri veriliyordu.
Nuri Demirağ Başarılara devam ediyor
Beşiktaş’taki teyyare fabrikasında üretilecek uçak ve planörlerin planını Türkiye’nin ilk uçak mühendislerinden Selahattin Raşit Alan çizdi ve tasarladı. 1936’da ilk tek motorlu uçak üretildi ve Nu.D-36 adı verildi. 1938’de Nu.D-38 adlı çift motorlu altı kişilik yolcu uçağı yapılmıştır. NuD-38, 1944 yılında Dünya havacılığı yolcu uçakları A sınıfına alındı. Daha sonra İlk uçak siparişini 1938 yılında Türk Hava Kurumu (THK) verdi.
1933’te Vecihi Hürkuş , iş adamı Nuri Demirağ ‘ın 5 bin lira bağışta bulunmasının ardından “Vecihi XVI” kapalı kabin uçağını yaptı. Aynı yıl, tek satıhlı “Vecihi XV” uçağını da imal etti. 30 Ağustos 1933’te ikişer adet Vecihi XIV ve Vecihi XV teyyareleri ve bir adet Vecihi K-XVI uçağıyla öğrencileri, İstanbul’da gösteri uçuşu düzenledi.
Nuri Demirağ, havacılık alanında çalışmalarına hız kesmeden devam etti. Mesela 1939’da Türkiye’nin ilk yerli paraşüt üretimini gerçekleştirdi. 1941’de tamamen Türk yapımı ilk uçak İstanbul’dan Divriği’ye uçtu. Nuri Demirağ’ın oğlu ve Gök Okulu’nun ilk mezunlarından olan Galip Demirağ, bu uçuştaki pilotdu.

www.fikiresintileri.com
THK tarafından sipariş edilen 65 planör kısa sürede teslim edildi. Daha sonra; NuD-36 adlı 24 eğitim uçağı tamamlanmış, deneme uçuşları İstanbul’da gerçekleşmişti.
Nuri Demirağ – Tüm Bu Başarılara Rağmen Uçak Fabrikasının Kapanması
Türk Hava Kurumu’nun siparişi olan uçakların teslimi Eskişehir’de yapılacaktı. Eskişehir’de son bir kez test yapmak istedi . Selahattin Reşit Alan, 1938’de Nu.D-36 uçağıyla iniş yaparken bir kaza oldu. Çünkü çevredeki hayvanlar hava alanına girmesin diye pistte kazılan hendeği görmedi ve hendeğe düştü. Reşit Alan bu kazada vefat etti. Daha sonra bu elim kazadan sonra THK tüm siparişi iptal etti. Nuri Demirağ, mahkemeye verdiği THK ile yıllar süren bir mahkeme sürecine girer. Mahkeme yıllar sonra THK lehine sonuçlanır. Ayrıca uçakların yurt dışına satılamaması için bir de kanun çıkartılır. Bu yüzden sipariş alamayan fabrika 1950’li yıllarda kapanır. Beşiktaş’ta üretilen uçakların uçuş deneme testleri ve gök okulu için yapılan pistler, hangarlar… Ayrıca üzerlerindeki bütün yapılı binalar,bütün kurulu tesisler istimlak edilir.
İspanya, İran ve Irak’tan alınan siparişler engellendi. Daha sonra elde kalan uçaklar hurdacıya satılmıştır. Nuri Demirağ’ın davayı kaybettikten sonra hükûmet üyeleri ve cumhurbaşkanı İsmet İnönü’ye mektuplar yazdı. Yanlışlığın düzeltilmesi için yaptığı ricalar karşılık bulamaz. Sonuç olarak maalesef Türkiyenin bu muaazam fabrikası kapanır.
Nuri Bey’de Vecihi Hürkuş gibitüm çabalarına rağmen başarılı olamaz.Vecihi Hürkuş yazımızada göz atın.
Kaynak için buraya tıklayınız.

www.fikiresintileri.com
“NURİ DEMİRAĞ KİMDİR?” üzerine 2 yorum
Nuri Demirağ ile bu ülkenin kaderi engellendi maalesef
Yorumlar kapalı.