Vezneciler Kundaklama Olayı herkesi derinden üzmüştür. Zira olayda çocuklar ve sivil yunan vatandaşları yanarak can vermiştir.
1991 yılının Paskalya bayramı, İstanbul’da korkunç bir olayla gölgelendi. Yunan turistleri taşıyan bir otobüs, Vezneciler’deki Hamidiye Oteli önünde vahşice kundaklandı. Akli dengesi bozuk bir saldırganın gerçekleştirdiği bu eylem, 5’i çocuk 33 kişinin yanarak hayatını kaybetmesine neden oldu. Olay, Türk-Yunan ilişkilerinde derin izler bıraktı ve toplumda büyük bir şok etkisi yarattı.
Vezneciler Kundaklama Olayı : Olayın Gelişimi
Yunanistan’dan İstanbul’a Paskalya tatili için gelen bir turist grubu, şehir turunun ardından otellerine dönmek üzere otobüsle yola çıktı. Saat 21.30 sıralarında, otobüs Vezneciler’deki Hamidiye Oteli önünde durduğunda, kimliği sonradan öğrenilen bir saldırgan otobüsün kapısına benzin dökerek ateşe verdi.
Alevler birkaç saniye içinde otobüsün içini sardı. Kaçmak isteyen yolcular, panik nedeniyle birbirlerine takılıp kapıyı tıkadı. Çok büyük bir kargaşa ve arbede yaşandı. Çoğu, çıkışı bulamadan yanarak hayatını kaybetti. Olay yerine gelen itfaiye ekipleri yangını söndürdüğünde, otobüsün içindeki 33 kişinin cansız bedeniyle karşılaştı. Tam bir can pazarının yaşandığı olayda kısa süre içinde onlarca suçsuz insan öldü.
Failin Kimliği ve Motivasyonu
Madde bağımlılığı nedeni, ile akli dengesi bozulan Afyon Dinarlı Kadir Çal, isimli bir şahsın yaptığı ortaya çıktı. Olayın faili olarak yakalanan kişi, mahkemece tutuklanmasına karar verildi. Yapılan soruşturmada, saldırganın herhangi bir örgütle bağlantısı olmadığı, kişisel psikolojik sorunları nedeniyle bu eylemi gerçekleştirdiği tespit edilmiştir açıklaması geldi. Ancak olayın Türk-Yunan toplumları arasında gerginlik yaratma potansiyeli oldukça fazla idi. Zira dönemim gazetelerine baktığımızda da bunu rahatlıkla görebiliyoruz. Olay sonrası Yunan hükümeti, Türk devleti ile ilişkilerin askıya alınacağı açıklamasını yaptılar.
Vezneciler Kundaklama Olayı Sonrası Tepkiler ve Yaşananlar
Olay, hem Türkiye’de hem de Yunanistan’da büyük tepki çekti. Yunanistan’da Türk karşıtı gösteriler düzenlenmiştir. Ayrıca Türk vatandaşlarına yönelik protestolar artmıştır. Türk yetkililer, olayın bir terör eylemi olmadığını, bireysel bir trajedi olduğunu vurgulayarak gerginliği yatıştırmaya çalıştı.
Dönemin Türk hükümeti, Yunanistan’a resmi taziyelerini iletti ve mağdurların ailelerine tazminat ödedi. Ancak bu olay, iki ülke arasındaki güven sorununu bir kez daha gün yüzüne çıkardı.
Toplumsal Hafızadaki Yeri
Vezneciler’deki bu kundaklama olayı, İstanbul’un yakın tarihindeki en acı toplu ölümlerden biri olarak hafızalara kazınmıştır. Ölenlerin çoğunun turist olması ve içlerinde çocukların bulunması, olayın trajik boyutunu daha da artırdı.
Bugün dahi, özellikle Paskalya dönemlerinde bu olay hatırlanmaktadır. Zira nefret suçlarının yol açabileceği yıkıcı sonuçlar üzerine düşündürmektedir.
1991 Vezneciler kundaklama olayı, akıl sağlığı sorunlarıyla mücadele eden bir bireyin neden olduğu büyük bir insanlık trajedisidir. Ancak aynı zamanda, toplumlar arasındaki önyargıların ve siyasi gerilimlerin nasıl kolayca istismar edilebileceğinin de bir göstergesidir. Bu olay, barış ve hoşgörü kültürünün önemini bir kez daha hatırlatmaktadır.
Unutmamalıyız ki, nefretin alevleri yalnızca canları değil, toplumlar arasındaki köprüleri de yakar!